Kadına Şiddet Raporu


Kadınlara Hukuki Destek Merkezinin (KAHDEM) mahkemelerin verdiği koruma kararlarıyla ilgili araştırmasına göre, mahkemelere şiddetle ilgili 2019 başvurunun 1404’ü savcılar, 614’ü ise şahıslar tarafından yapıldı

26 Kasım 2008 Çarşamba

KAHDEM, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un uygulamasına ilişkin araştırmasında mahkemelere yapılan toplam 2019 başvuruyu inceleyerek sonuçlarını bir raporda toplandı. , koruma kararları genellikle şiddet olayından sonra veriliyor. Kanunun amacının şiddeti önleyerek kadını korumak olduğu belirtilen raporda, koruma kararının verilmesinde şiddetin ‘ihtimal dahilinde olması’nın yeterli görülmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, koruma kararı verilebilmesi için sadece gerçekleşen şiddetin delil olarak değerlendirilmesi ve tıbbi darp raporu talep edilmesinin şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirdiği savunuldu. Şiddet mağduru kadınların doğrudan Aile Mahkemelerine başvurabileceği belirtilen raporda, ancak bunun uygulamaya geçirilemediği üzerinde duruldu. Kadınların, istemeleri durumunda baro tarafından kendileri için bir avukat görevlendirilmesiyle ilgili uygulamadan haberdar olmadığına dikkat çekilen raporda, bu konularda kadınların bilinçlendirilmesi gerektiğine işaret ediliyor. -‘ŞİDDETİN GECE VE HAFTA SONU TATİLİ YOK’- Kanun gereği, koruma kararlarının ‘derhal’ verilmesi gerektiğinin vurgulandığı raporda, bu sürenin genellikle koruma kararından beklenen yararı ortadan kaldırabilecek kadar uzun olduğuna dikkat çekildi. ‘Şiddet gece ve hafta sonu tatili yapmamaktadır’ denilen raporda, nöbetçi mahkemelerin 24 saat karar verebilir durumda çalışmaları gerektiği belirtildi. Nikahı olmayan kadınların şiddete karşı korunamadığı ve ‘medeni durumuna göre ayrımcılığa maruz kaldığı’ savunulan raporda, şiddetten korunmanın evrensel bir hak olduğu ve bu ayrımcılığa en kısa sürede son verilmesi gerektiği kaydedildi. -‘KORUMA KARARLARININ ETKİN DENETİMİ YAPILMIYOR’- Mahkemelerce verilen koruma kararlarının etkin denetiminin yapılmadığı iddia edilen raporda, karara rağmen kadınların yeniden şiddete maruz kalabildikleri ve hayatlarını kaybettiklerine işaret edildi. Raporda, bu nedenle denetim için etkili önlem alınması gerektiği ifade edildi. Raporda, kadınların adalete daha kolay ulaşabilmeleri için danışma ve destek merkezlerinin oluşturulması istendi. Ayrıca geleneksel rollere bağlı davranışlarda değişiklik oluşturulabilmesi için hükümetin ulusal bir eylem planı yapması gerektiği de belirtildi. Raporda, kadınların şiddete maruz kaldıklarında ihbar yollarını denemeleri için cesaretlendirilmesi gerektiği vurgulandı. -EN ÇOK BAŞVURU İZMİR’DEN- Ankara 1. bölge, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Burdur, Hatay, Konya, Sivas, Ereğli, Tarsus ve Yalova’daki mahkemelere yapılan 2019 başvurunun incelendiği araştırma sonuçlarına göre, 616 ile en çok başvuru yapılan il İzmir oldu. Bunu sırasıyla İstanbul, Diyarbakır, Konya ve Tarsus izledi. Şiddetle ilgili başvuruların en az olduğu il ise Yalova olarak belirlendi. Başvuruların 1404’ünün savcılık, 614’ünün şahıslar, 1’inin de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapıldığı gözlendi. Karar verilen 2 bin dosyanın yüzde 94,3’ü kabul, 5,7’si ise reddedildi. Başvuruların yüzde 26,5’i 1 gün, yüzde 2,5’i ise 10 gün sonra karara bağlandı.

http://www.anayurtgazetesi.com/defau…aber&id=219445

Bu alanda hukuki destek sorularının gönderilmemesini rica ediyoruz.
Maille gönderilen hukuki destek kapsamındaki sorular yanıtlanmamaktadır.

Kapat